5 Aralık 2014 Cuma

Atalarımız Yanlış Düşünüyor Olabilir mi?

Feridun Düzağaç, Düşler Sokağı hep çok sevdiğim bir şarkı olmuştur. Şöyle diyor şair, "Düş sattım aldanmışlara"... 
Ne garip, aldatılmak ve aldanmak istiyoruz. Mutsuz insan görmeye tahammülümüz yok. Bu nedenledir ki insanların yüzüne bakmak istemiyoruz. Onların acılarını hissetmek istemiyoruz. Dikkat ederseniz dinlemek demedim. Çünkü gözlemlediğim kadarıyla dinlemek garip bir haz veriyor. Diğerlerini insan olarak değil, insanımsı olarak değerlendirip acılarına bile saygı duymayı başaramıyoruz. Öyle ki, bu acıları, bu yenilgileri hak ettiklerini düşünmek hoşumuza gidiyor.
İşte tüm bunlar kendini sevememek, yaşadıklarını hazmedememek, hep eksik kaldığını düşünmek. Böyle olunca diğerlerinin yaşam öyküsünü hayatına ölçüt yapıyor insan. Yenilmiş olduğunu düşündüğü insanları teselli ediyor, sonra hızla oradan uzaklaşıyor -yaşasın ben daha iyiyim- diyerek. Atalarımız bile aynı haltı yemiş "kendinden iyilere bakma kötülere bak" diyerek. Diğerlerinin kırıklıklıkları şükür sebebi olabilir mi?!
Kimse yenilmedi dostum. Hayat devam ediyor. Her birey var olma savaşını veriyor. Onun kazandığı zaferin seninkinden küçük olduğuna emin misin? Hayat düz bir çizgiden ibaret değil, zigzaglar çizerek ilerliyor. Iniyor, çıkıyor, iniyor, çıkıyor... 
Ne kadar çok zorlaştırıyoruz hayatı birbirimize, ne çok şey bekliyoruz karşımızdakinden. Kimse doğa üstü güçlere sahip değil... Tüm bunlar hücrelere kodlanmış "mükemmele kavuşma arzusu". 
Gerçekçi olmakta fayda var. INSAN; etten, kemikten, yiyen, içen, şaşıracaksın ama sıçan! duygusal bir varlık..
Korkma yaklaş, anlamaya çalış ve hayatta herşeyin insan için olduğunu unutma... Karşındaki üzüldüğünde HİSSET, mutlu olduğunda HİSSET. Ama öyle kuru kuru değil, kemiklerine kadar hisset. Hisset ki o insanlarla arana ördüğün buzdan duvarlar yıkılsın. 
Dedim ya mutsuz insan görmeye tahammülümüz yok, peki mutlu insan görmeye var mı?!

Kitleler asla gerçeğin peşinde koşmamıştır. Yanılsamalar isterler ve yanılsamasız yapamazlar. Gerçek olmayanları gerçeklerin üstünde tutarlar; gerçeklerden çok gerçek olmayanların etkisinde kalırlar. Bu ikisi arasında ayırım yapmama eğilimi oldukça yüksektir. FREUD

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder